Doktor iptal et düşlerimi
Kapat beni eksik zamanın yarım hanesine
Kayıp bir uçurtmayım
Dört duvar arasında
İçeriye alışık bedenim ağır
Belki mahpusluk biter, her şey uyanma zamanında kalır
Belki gitmek özgürlüğümdür ya da özgürlük kuşlarındır…
Gökyüzü kime sınırsız olanak tanır?
Düş kısaldığında ‘gitme zamanın geldi’ diye bağırdı gardiyan
Gitme zamanın geldi…
“Gitme” dercesine…
İpimi çekmek için uğraştı, annem, babam, akrabam, sevdiğim
Bir yere ait olduğumda mutlu olacaklardı
Uçurtmanın gökyüzüne ait olduğunu bilemediler
Bağımı kestiler sonunda, dışarıda yeni bir dengeydim artık
Gökyüzüne yeni bir ışık olmak varken düşümde
Düş dedi gardiyan, git demedi, şöyle bir salındım boşlukta
O, düşmem için bekledi
Uzaktan da olsa baktı, onun görevi beni kucaklamaktı
Yatıştırmak, sahiplenmek istedi herkes gibi
Bekledim, vazgeçmedi
Hadi artık düş diyordu bana
İşte ben de o düşü kurmakla yetindim
Şimdi göklerdeyim