Hayatının en kuytu yerleri,
fallar için kullanılan binlerce papatya mezarlığıyla doluysa :
Vesveseler gelirken bile kulağına, tek aklına gelen sevdiğinin biraz bahar kokusu sinmiş saçları olur.
Ve sonra yine bir papatya kopartırsın, yüreğin acırken tek tek kopartırsın yaprakları , ama nafiledir bu son yaprak ölüyorsuna denk gelecektir.
Son papatyaya yaprağını koparmaya elin varmaz zaten..
Nafiledir artık aldığın her nefes , papatyanın şahitliğiyle onanmıştır bu kez ,
sen ölüyorsun….
ve bir papatya yı daha mezarlığa yollamışındır , onun vebalide boynunadır.
Takvimler bile yalan söyler çünkü, ”zaman” öleceğin ”an” ile sınırlanmıştır.
Ellerin buz gibi olur , sevdiğinin sana bakarken ki sıcaklığını ararsın da bulamazsın
Ama bilmezsin ki ölen her papatya senin yarım kalmış acını çekecektir….
Boş Dilekçe