Söylenmemiş şarkıların melodisine kapılıp gitmeliydim…
Dilim kendince yolcu, arsız cümlelerin kahpeliğinde bozulmuş çocuk masumiyetinde, Üvey bakışlar sıvazlar bütün temiz sözcüklerini ve inancını mıhlamış yosun tutmuş cesetlere her bir cesedin resmini çizmiş kalbinin morguna, her bir kalp odasında dört ceset ve her bir cesette bin cesaret !
(Bak kara fısıldıyor yine şeytan kulağına)
Farkedilmez sandığım içimdeki korkuların kokusu her bir yere yayılmış, dört cesedin her biri bin cesaret olsa ne fayda !
Şimdi yol ver üflesin içine azrail alsın ruhunu sıkışmış bedeninden. sıkılmış bütün iyi niyetlerin en beterinden!!!
Şimdi yol ver dilindeki düğümlenmiş en ayıp küfürlerine!…
şimdi yol ver ! kalbine mıhladığın kahpenin siluetine !…
şimdi yol ver ! balgam iğrençliğindeki kahverengi hayatına !…